HomeMaden

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİNDEN AMASRA RAPORU

TMMOB Jeoloji Mühendisleri  Odası Amasra Faciası ile ilgili bir rapor yayımladı. Facianın oluş sebepleri ve Görüş ve Önerileri n yer aldığı raporda,

TMMOB Jeoloji Mühendisleri  Odası Amasra Faciası ile ilgili bir rapor yayımladı. Facianın oluş sebepleri ve Görüş ve Önerileri n yer aldığı raporda, “Yeraltı kömür madenciliğinde ön sıralarda yer alan ülkelerde metan yayılımını kontrol etmek için havalandırmaya ilave olarak kömür damarlarından metan drenajı uygulamasının olmadığı, gözlem, tespit ve tanık ifadeleri sonucu ortaya konulmuştur” ifadesi de yer aldı. Sektörün sorunlarına çözüm açısı da getiren  bu raporun giriş bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor. İnsanoğlu hayatını sürdürebilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için varoluşundan günümüze kadar olan süreçte doğaya (madencilik ve tarım) başvurmuştur. Bu sebeple madenciliğin tarihi insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır.  Geçmişten günümüze hammaddenin türü değişiklik gösterse de, tüketim miktarı artmakta bu da dolayısıyla üretime yansımaktadır. Üretimdeki bu artışa paralel olarak madencilik teknolojisindeki gelişmenin daha yavaş olması, işletmelerin daha fazla para kazanma hevesleri, insanı, çevreyi, işçi sağlığı ve güvenliğini önemsemeyen uygulamalar, liyakatsizlik ve ihmaller çok büyük faciaların meydana gelmesine neden olmuştur. Geçmişten-günümüze gelişmiş ya da gelişmekte olan pek çok ülkede madencilik endüstride hala önemli bir yer tutmakla birlikte, madencilik sektöründeki olumsuzlukların tümüyle geçmişte kaldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Dünya’da iş gücüne katılan nüfusun sadece %1 madencilik iş kolunda çalışken, meydana gelen iş kazaların %8’i madencilik sektöründe olmaktadır (Jennings, N. S. (2011) Mining: An Overview). Türkiye ise, ölümlü iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin maliyet unsuru olarak görülmesi, aşırı üretim zorlamasından kaynaklı faciaya dönüşen maden iş kazaları son yıllarda belirgin olarak artmaktadır. Özellikle yeraltı kömür madenciliği, işçi sayısı başına düşen kaza ve ölüm sıralamasında bütün sektörlerin başında yer almaktadır. Son olarak Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde meydana gelen grizu patlaması sonucunda 42 maden emekçimizi kaybetmemiz kömür madenciliğinde yaşanan olumsuzlukları ve iş cinayetine dönüşen faciaların nedenlerini ve sorumlulukların bir kez daha irdelenmesini gerekli kılmıştır.

BİLİRKİŞİ ÖN RAPORUNDAN • Facia, Güney bölgesinde bulunan -300/-320 desandri lağımından -320 kalın damar tavan yoluna ulaşılır. Bu galerinin sürülmesi işlemleri devam etmekte olup, 14.10.2022 tarihinde meydana gelen kazanın bu galeride meydana geldiği, • Kazanın meydana geldiği güney bölgesindeki; 2. Kartiyede -320 kalın damar galerisinde ve -310/-320 tavan damarda hazırlık çalışması; ayrıca 1. Kartiyede yarı mekanize ayakta üretim çalışmasının olduğu, • Grizu patlamasının, -320 kalın damar üst tavan hazırlık galerisinde, patlatma (lağım atımı) olayı ile birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştiği, ortamdaki metan gazının ve kömür tozunun birlikte ve/veya zincirleme olarak patlama ve yanmaya neden olduğu, • Ocakta yeterli havalandırma olmadığı ve vantilatörlerin özelliğini yitirmiş olduğu, • Kömür tozunun patlamasının engellenmesi amacıyla taş tozunun uzun süredir serpilmediği, • Sabit sensörle arın arasında mesafe olduğunu (sensörlerin ayak başına veya baca çıkışına uzak oldukları) ve bu nedenle düşük değer verdiği, arındaki gaz oranı yükselince sensöre ulaşmasının zaman aldığı, bunun için de el dedektörleri kullanılması gerektiği, gaz oranını izleme merkezinin göremediği için patlamanın gerçekleştiğinin ifade edildiği, • ÇSGB Teftiş raporunda, 25 metreden az sondaj yapılmadığı ve sondaj sonlarında metan ölçümlerinin yapıldığının rapor edildiği, • İşçi, mühendis ve memur ihtiyacının TTK tarafından karşılanmadığı, • Patlamaların neden olduğu ölümler ve yaralanmaların, patlama etkilerinden (darbe) yanmadan ve patlamanın ürettiği yanıcı, boğucu ve zehirli gazların karışımından kaynakladığı, • Metan seviyelerinin birçok defa yasal üst limit olan %2’ yi geçtiği, iki defa da sensörün ölçebileceği en üst değer olan ve metan gazı alt patlama limitinin % 5’i geçtiğinin görüldüğü, • Yeraltı kömür madenciliğinde ön sıralarda yer alan ülkelerde metan yayılımını kontrol etmek için havalandırmaya ilave olarak kömür damarlarından metan drenajı uygulamasının olmadığı, gözlem, tespit ve tanık ifadeleri sonucu ortaya konulmuştur.

EREĞLİ ÖNDER GAZETESİ

OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==> https://www.ereglionder.com.tr/guncel/jeoloji-muhendislerinden-amasra-raporu-h97681.html

Paylaş